Biraz Adornovârî bir başlık oldu ama, acaba Adorno, Yahudi kardeşlerinin Gazze"de ve bütün Filistin"de yaptığı katliâmı görmüş olsaydı, Auschwitz katliâmı için gösterdiği hassasiyeti ve vicdanlılığı gösterip "Auschwitz"ten sonra şiir yazmanın barbarlık olduğunu" düşündüğü gibi, "Gazze"den sonra şiir yazmak barbarlıktır" diyebilir miydi, kendi ırkının yaptığı bu vahşeti aynı vicdânî tavrı sergileyerek eleştirebilir miydi ? İnsanlık Adorno"ya göre Auschwitz"de masumiyetini kaybettiyse, o kaybedilen masumiyetin kurbanı olan Yahudilerin çocukları ve torunları, bu kez Gazze"de ve bütün Filistin"de masum insanları, kundaktaki bebekleri, anneleri, çocukları, ihtiyarları katlederek aynı zamanda insanlığın masumiyetini de kirletiyor ve katlediyor demektir.

Gözü dönmüş ve insan hayatını önemsemeyen İsrail"in saldırıları sonucunda ikiyüzden fazla masum Filistinli hayatını kaybetti ve kaybetmeye devam ediyor. İsrail öylesine vahşice saldırıyor ki, çocuk, yaşlı, kadın dinlemiyor. Savunmasız, oyun oynayan masum çocukları öldürmek İsrail"in bu vahşi yüzünü göstermek için yeterli. İsrail donanma gemisinden sahildeki masum çocuklara ateş açan Yahudi askerin nasıl bir ruh hâline sahip olduğunu doğrusu merak ediyorum.

İsrail, Gazze"ye bomba yağdırıyor, yeni geliştirdiği silahları Filistin halkı üzerinde test ediyor. Filistin halkının İsrail kadar güçlü silahları yok belki ama buna rağmen İsrailliler gibi korkak değiller. Ölmek, Filistin halkının o kadar alışkın olduğu ve o kadar sıkça yaşadığı bir şey ki, İsrail"in bütün gücüne ve saldırılarına rağmen son derece onurlu bir direniş örneği sergiliyorlar.

İsrail, yaptığının eşkıyalık ve katillik olduğunu kabullenmeyecek kadar vahşi, gözüdönmüş ve bu konuda insan haklarına dâir uluslararası kurallara, protestolara aldırmayacak kadar küstah tavırlar sergiliyor. Bu tavırların onu yalnızlığa sürüklemesini önemsemiyor, çünkü tarih boyunca bir yahudinin yahudiden başka dostu olmadığını, yalnız kalmasının da bir önemi olmadığını düşünüyor. İsrail için Filistinlileri topraklarından söküp atmadıkça bu dünyada onlara rahat ve huzur yok, inandığı ve gerçekleştirmeyi kafasına koyduğu en önemli hedeflerden bir tanesi, rahat ve huzurunu kaçıran Filistinlileri kökünden kazımak. Nitekim bu arzularını ve bilinçaltlarında yatan gerçekleri, İsrailli kadın milletvekili Ayelet Shaked, "Hepsi bizim düşmanımız ve onların kanı bizim elimizde olmalı. Bu, öldürülen teröristlerin anneleri için de geçerli. Annelerinin, ölen oğullarının peşinden gitmeleri âdil olur. Ölmeliler ve evleri yıkılmalı ki bir daha terörist yetiştiremesinler" diyerek gösterdi. Çünkü Filistin halkı, İsrail"in ilerlemesine ve Filistin topraklarını işgal ederek yayılmasına mânî oluyor. Bu yüzden, en küçük bir kıpırtıda silahını ateşliyor ve kadın, çocuk, yaşlı demeden öldürüyor. Bu düşünce, her şeyden önce İsrail"in ve Yahudilerin sağlıklı bir düşünce yapısına sahip olmadığını gösteriyor ama onlar için bu da önemli değil. Çünkü bütün dünyanın "hastalıklı ruh hâli" olarak tanımladıkları bu hâl, Yahudi için normal. Ya da dünya ne düşünürse düşünsün aldırış etmiyorlar !

Ey İsrailoğulları ! Savunmasız Filistin halkını çocuk, kadın demeden öldürmekle yok edebileceğinizi mi zannediyorsunuz ? Onları öldürmekle yokedemeyeceğinizi, bilâkis kendi sonunuzu yaklaştırdığınızı ve sizi destekleyenlerin de size yardım edemeyeceğini düşünemiyor musunuz ?

İsrail Gazze"de ve bütün Filistin"de bebek, engelli, çocuk, kadın demeden acımasızca katlederken, engelli hastanelerini bile vururken ve masum Müslümanların kanını vahşice dökerken müzik yazısı yazmak gerçekten kolay değil. Gazze"nin hüzünlü şarkısı yüreklerimizi yeterince dağlıyor.