|
Salif Keita, Folon ve Mali"li müzisyenlerden Fransa"ya selâmlar

Fransa, İngiltere"den sonra dünyanın ikinci büyük sömürge imparatorluğu olarak Afrika"nın batısı üzerinde 1830"lu yıllardan beri hâkimiyet kurmuş ve Afrika"nın bu bölgelerini tam anlamıyla istilâ edip, kanlarını emmiştir desek herhalde yanlış bir şey söylemiş olmayız. Ana amacı zencileri birbirinden koparmak ve hatta birbirine kırdırmaktı Fransa"nın ve bunu da başardı. Arapça"yı yasaklayıp Fransızca"yı zorunlu hâle getirerek halkın İslâmiyet"le olan bağlarını epey zayıflattı. Ayrıca misyonerler aracılığı ile Hıristiyanlığı yaymaya çalıştı ve bunu da başardı. Afrikalı düşünürün söylediği söz tam anlamıyla gerçeği yansıtıyor artık: "Avrupalılar geldiğinde bizim toprağımız, onların İncil"i vardı. Şimdi artık bizim İncilimiz, onların da toprağı var". Mali de, özellikle orta ve batı Afrika"nın pekçok ülkesi gibi, bir Fransız sömürgesi. Mali, uranyum, altın ve gaz-petrol bakımından dünyanın en zengin rezervlerine sahip ve bu zenginliği Fransa"nın iştahını kabartıyor, sömürgeci Fransa"nın gözü doymuş değil. Avrupa"nın ve Avrupa Birliği"nin kaynakları kurumaya başlayınca Fransa tekrar sömürgelerine yöneliyor ve mali ile birlikte sömürdüğü bütün Afrika ülkelerinin kökünü kurutuyor. Mali"li Müslümanlar, aslında epeydir sömürgecilere karşı mücadele ediyorlar ve bu mücadelelerini İslâmiyet"in sağladığı motivasyon ile gerçekleştiriyorlar. Fransa, şimdilerde tekrar Mali"ye, üstelik uluslararası desteği de alarak girdi ve ayrılıkçı Müslüman direnişçilere karşı ülkeyi koruma bahanesiyle iki-üç bin askerini ülkeye yığdı. Bu bahaneyle girince, batı için meşrû kabul edilen bir bahaneye de sarılmış oluyor. Bunu üstelik bir sosyalist cumhurbaşkanı döneminde gerçekleştiriyor.

Mali, Fransa tarafından yeniden talan ediliyor. Bu talan sürerken Mali"nin yerel müzisyenleri şarkılarını söylemeye devam ediyor. Üstelik çoğu şarkılarını ana dil olan Bambara dilinde söylüyorlar. Bu, bir anlamda Fransızca"yı zorunlu hâle getiren Fransa"ya karşı bir müzisyen yöntemiyle direniş biçimi. Mory Kante, Toumani Diabate, Salif Keita, Ali Farka Toure, Oumou Sangare ve Rokia Traore başta olmak üzere birkaç Mali"li müzisyen, Mali ezgilerini dünyaya tanıtmak için çaba sarfediyorlar. Bunlardan Mory Kante, Salif Keita, Toumani Diabate ve Ali Farka Toure ülke sınırlarını çoktan aşmış durumdalar. Kora, Toumani Diabate sayesinde Mali sınırlarını aşan bir yerel enstrüman hâline geldi neredeyse. Yine Toumani Diabate"nin "Kaira" adlı albümü epey ilgi gördü. Özellikle bu albümdeki "Jarabi" (Ya Rabbi olarak yazılmış ve okunmuş) adlı parça çok hoş. 1987 yılında "Yeke Yeke" adlı parçasıyla Mory Kante dünya müzik listelerinde üst sıralarda dolaştı. Ali Farka Toure tam bir blues/caz gitar virtüözü olarak tanınıyor. Bundan birkaç yıl önce Salif Keita, "Folon" adlı çok içli şarkısıyla müthiş bir çıkış yaptı. Gitar ve Mali duygusallığı Salif Keita"nın elinde çok güzel bir uyum sergiledi. "Folon" adlı şarkının sözleri de ilginç ve kendi ülkesindeki değişimi de bir ölçüde anlatıyor: "Geçmişte kimse sana sormadı / Geçmişte kimse bana da sormadı / Geçmişte böyle yürürdü işler / Aç kalmış insanlar, geçmişte ne olursa olsun / Hakkında konuşamazdın bile / Bugün insanlar yer almayı istiyor / Bugün insanlar artık (neyin ne olduğunu) bilmek istiyor". Bugün insanlar Salif Keita"nın Folon adlı şarkısında söylediği gibi, Fransa"nın Mali ve diğer Afrika ülkelerini hangi hakla talan ettiğini bilmek istiyor.

11 yıl önce
Salif Keita, Folon ve Mali"li müzisyenlerden Fransa"ya selâmlar
İslâmî hareketten kavramlar savaşına…
Yaşama Sanatı ve Sinema
Bizim sorunumuz ne?
İran’da değişimin ayak sesleri…
İslâmcılık, milliyetçilik ve tam bağımsızlık