Hava, su, toprak gibi nimetleri hoyratça kullanarak dünyayı kirlettik, şimdi kısa vadeli kazanç uğruna evrene verdiğimiz zarar, bize kavurucu sıcaklar olarak geri dönüyor.
Sibirya''da bile buzlar eridi, ilk kez toprak ortaya çıktı.
Dünyanın her tarafında ciddi orman yangınları başladı.
Tam bir küresel afet durumu var.
İş dünyasında da şu sıralar farklı bir sıcaklık esiyor.
Yalnız oradaki sıcak, vatandaşı bunaltan sıcak değil.
Onun adı sıcak para.
İhracatçı da sıcak paradan yana dertli.
Ekonomik krizin dibinden çıkış dönemi olarak görülen Ekim-2009 döneminden bu yana geçen 9 aylık dönemde 83,9 milyar dolarlık toplam ihracat, 88,5 milyar dolar tutarında hammadde ithalatı yapıldı.
İşte bu rakamlar ihracatçıyı rahatsız ediyor.
Dövizin değeri düştükçe, üretici üretim yapmak yerine ithalatı tercih ediyor.
Bu da hem cari açığı artırıyor hem de üretimi düşürdüğü için işsizliği körüklüyor.
Merkez Bankası''nın günlük döviz alım miktarını 40 milyon dolara çıkarması da yeterli bulunmuyor.
İhracatçı, rekabetçi bir kur seviyesine ulaşmak için günlük alımların 50 milyon dolar ve 50 milyon Euro (toplamda 115 milyon dolar) tutarına çıkarılmasını istiyor.
Artan sıcak para girişinin TL''nin yabancı paralar karşısında değer kazanmasına yol açtığını belirten TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi de, "Bugün parite 1,29''lara çıktığı halde Euro maalesef 1,95 TL''ye, dolar da 1,52 liraya düşmüş durumda. Daha 15-20 gün önce parite 1,20''lerdeyken Euro 1,89''du, dolar da 1,58''ler seviyesindeydi. Bu kurla Türk ihracatçısı nasıl maliyet yapacak, nasıl hesap yapacak, nasıl altından kalkacak?" diye soruyor.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı İsmail Gülle, 10 senedir reel bir kur istediklerini söylüyor.
İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Lemi Tolunay da, "Kışın piyasaya çıktık dedik ki fiyatımız budur. O zaman Euro 2,2 TL''deydi, şimdi 1,92''ye indi. Şu anda biz hasar tespiti yapıyoruz. Sattığınız malı teslim etmek zorundasınız. Geri dönüşü yok" diyor.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Başkanı Erdal Bahçıvan''a göre, geçen 8-9 sene içindeki girdilerin maliyeti ortada, TL faizinin maliyeti ortada. 9 sene önceki kurla bugünkü kurun aynı olması doğru değil, sağlıklı da değil.
Sıcak para ile döviz kurunda yaşanan dalgalanmaların en çarpıcı olumsuz etkisini Orta Anadolu Çimento ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Bahadır Kayan anlatıyor; "Ben tüm hesaplarımı bir dolar 1,5 liradan yaptım, el sıkıştım, üç ay sonra bu 1,2, 1,3''e gelirse bizler batarız. Yıl ortasında kapı kapı gezip, bence ticari ahlaka uymayacak şekilde (kusura bakmayın biz fiyatı artırmak zorundayız) dediğimiz bir dönemi yaşadık. Yılın ortasında kontratlarda imzamız olmasına rağmen, yaka paça masaya oturttuğumuz insanların paralarını aldık."
Değerli TL Türkiye''ye sıcak para girmesine neden oluyor. Bunu önlemek için kısa vadeli gelen sıcak paraya (Tobin) vergi getirilmesi tartışılıyor.
Bunun için yüzde 1 ile yüzde 5 arası bir rakam konuşuluyor.
Ancak ihracatçı aslında bu vergiyi de istemiyor.
Tek istediği rekabet edebilecek ve kendini yalancı ve üçkağıtçı pozisyona sokmayacak bir kur.
