|
Anketler ve gerçekler...

Ak Parti''nin oyları düşüyor mu, yoksa 3 Kasım''daki durumunu koruyor mu? MHP ve DYP''nin barajı geçmesi halinde Meclis tablosu nasıl değişir, hükümet ihtimalleri ne olur? Bu sorulara verilen cevaplar sadece bizim için değil birçok çevre ve uluslararası kuruluş açısından önemli. Türkiye''de doğru analiz edilmeden yorumlanan her anket dış çevrelerde olumsuz bir etki yapıyor.

AB''nin genişlemeden sorumlu komiseri Rein Ak Parti''nin tek başına iktidar olmamasının müzakere sürecine olumsuz bir etki yapabileceğini söylemiş. Uluslararası ekonomi örgütlerinin raporlarına yansıyan anketler güven açısından soru işaretleri doğuruyor. Acaba durum gerçekten böyle mi?

Son dönemlerde kamuoyuna açıklanan anketler kararsızların en yüksek oranlara ulaştığını gösteriyor. Yüzde 20''leri aşan kararsız kitlesi seçime doğru kanaatlerini netleştirip bir partiye yönelecek, kararsızların bir kısmı ise oy kullanmayacak. Kararsızlardan kimi az kimi çok tüm partilere oy gidecek. Bu yüzden anketlerde görülen oylar doğal olarak olduğundan daha düşük görünüyor. Aksi halde CHP''nin yüzde 11-12''lerde olduğu görülür ki, bu gerçeği yansıtmaz. Bir zamanlar yüzde 30''larda olan sol oylar bugün azalmış olabilir ama CHP''nin oyu kolay kolay yüzde 15''in altına düşmez. CHP''nin politikalarını ve Baykal''ı beğenmese de CHP''ye oy vermek zorunda kendisini hissedecek en az yüzde 15''lik bir kitle vardır. Bu yüzden anketlere yansıdığı şekilde ne Ak Parti yüzde 26''larda, ne CHP yüzde 12''lerde, ne de DYP ve MHP yüzde 7-8''lerde oy alacaktır. Kararsızlar dağıtıldığında sandıktan çıkacak sonuç bu oranların üzerinde olacaktır. Kararsızların hepsi oy kullanmasa dahi mevcut oylar yüzdeye vurulacağından oranlar yine yükselecektir.

Malumunuz Ak Parti''nin oyu 3 Kasım''da yüzde 34 idi, ama Türkiye''de tüm seçmen nazara alındığında resmi oy yüzdesi 26 idi. Kararsızlar dağıtılmadan yayınlanan anket sonuçları ancak bu oranlarla karşılaştırılırsa doğru olabilir.

O halde önce 3 Kasım''da partilerin geçerli oylar değil de tüm seçmen üzerindeki oy dağılımını hatırlayalım: Ak Parti % 26.1, CHP % 14.8, DYP % 7.3, MHP % 6.4, DEHAP % 4.7, ANAP % 3.9. Yani sonuçlar bugünkü anket sonuçlarına benziyor. Bu ne demektir? Bugün tüm partiler hemen hemen 3 Kasım''daki oy durumlarına döndü demektir.

Eğer yayınlanan kamuoyu araştırmalarını bu şekilde okuyamaz isek siyasi tabloda büyük oynamalar olduğunu zannedebiliriz. Görünen odur ki, Ak Parti aldığı oyları koruyacaktır. Bugün tek farklılık geçen seçimde kıl payı barajın altında kalan DYP ve MHP''nin kıl payı barajı geçme ihtimalidir. İşte o zaman milletvekili dağılımı farklılık gösterebilecektir. Ak Parti ve CHP bugün sahip olduğu milletvekillerinden bir kısmını barajı geçebilen partiye kaptırabilecektir. Bu durumda tek partinin barajı aşması halinde Ak Parti rahatlıkla tek başına iktidar olmayı sürdürecek, iki partinin barajı aşması halinde kıl payı güvenoyu alabilecek sayıyı yakalayabilecek veya küçük bir eksiği kalacaktır.

Tabii ki, seçime daha uzun bir süre var. Dengeler daha çok değişecektir. Ak Parti''ye oy verdiği halde bugün kararsız olan kitlenin yeniden partisine oy verme ihtimali mevcut şartlar ve alternatifsizlik de düşünüldüğünde akla uzak değildir. Kendisine oy veren insanların bir kısmı kararsız hanesine kaymasına rağmen Ak Parti, 3 Kasım''daki oyunu korumaktadır. Yani 3 Kasım''da oy vermeyen yeni seçmenlere ulaşmış durumdadır.

ANKA şirketinin Türkiye genelinde 3476 denekle yeni yaptığı bir araştırmada liderlerin beğeni düzeyleri şöyle görünüyor: Erdoğan yüzde 24, Abdullah Gül yüzde 7.71, Baykal yüzde 7.46, Mumcu yüzde 6.02, Ağar yüzde 5.81, Bahçeli yüzde 4.37, Uzan yüzde 3.74. Erdoğan''dan sonra beğenilen ikinci lider yine bir Ak Partili. Partisinin oyu kadar beğenilme oranı bulunan liderler Erdoğan, Mumcu ve Uzan, diğerlerinin oyları parti oylarının çok gerisinde.

Bu oranlar bile Ak Parti''nin şansını koruduğunu gösteriyor. Türkiye''nin yakaladığı güven ve istikrarın kaybolabileceğine dair ciddi bir kaygıya kapılmak bugün için yersizdir.

18 yıl önce
Anketler ve gerçekler...
Bak kardeşim…
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye
Hizmet sektöründeki enflasyon işleri zorlaştırıyor!