MIR, kullanıcılarına Türkiye gibi 10’dan fazla ülkede kullanabilecekleri kartlı ödeme ve para çekme altyapısı sağlayan Rus orijinli bir ödeme sistemi. Yaptırımlar sonrası Rusya’da kullanıcı sayısı 100 milyonu geçmiş durumda. Hatırlanırsa savaşın başında satıcılar, hem Ukrayna’da hem Rusya’da bankadan para çekemeyecekleri için kartlı ödeme kabul etmiyordu. Çünkü bankaya hücum anlamına gelecek bir tutar yığılması oluşmasın diye çekme limitleri azaltılmıştı. İlk şok geçince de Ruslar uluslararası ödeme sistemlerinden dışlandı. MIR sistemi de yerinde bir alternatif olarak rolünü oynamaya başladı.
Burada bir pencere açacağım; Rusya ve Ukrayna’da başvurulan para çekme limitlerinin düşürülmesi uygulaması 2008 krizinde iflas eden Yunanistan’da işler daha kötüye gitmesin diye tanıtılmıştı. Hatırlanırsa o günlerde Yunan bankalarına güven kaybolduğundan Ziraat Bankası’nın Selanik şubesi mevduata boğulmuştu.
Visa ve Mastercard yaptırım kapsamında Ruslara hizmet vermezken yüklü sayıdaki kullanıcısıyla MIR, özellikle Rus turist çeken bir ekonomi için kullanışlı bir platforma dönüştü. Hem alış-verişlerde nakit dışında bir kanal açılmış oluyordu hem de hizmet veren bankalar işlemlerden komisyon geliri elde diyordu.
Türkiye hayli Rus turist ve ziyaretçi çekip sistem karşılığını bulunca da ilgi ve dikkat çekti. Rusları değil Türkiye’yi sıkıştırmak isteyenler için gündeme getirildi. MIR üzerindeki transferler kullanıcı ülkelerde uçtan uca izlenemediği için uluslararası sistem baskı malzemesi olarak kullanmayı hak gördü. Türkiye’de özel bankaların MIR sistemini işletmeyi durdurması da bu baskıdan kaynaklandı. MIR işlemlerindeki tutarlar kara paralık olamayacak kadar küçük. Asıl maksat Türkiye’nin canını sıkmak gibi geliyor.
Ama ülkenin turizm potansiyelini etkilemeyeceği söylenebilir. Rus turistin ortalama harcaması 900 dolar. Gümrükten 10 bin dolar geçirmesi serbest. Gümrük limitleri harcama ortalamalarına göre hayli yeterli görünüyor. Bu nedenle turizme etkisi yok. Bankaların komisyon gelirleri tarafında bir etkisi olabileceği düşünülebilir ama o da kârdan zarar. Gene de ödeme sistemleri kullanmak herkes için bir kolaylık. Bu nedenle çözüm üretmek gerekiyor.
Azerbaycan’la Yerli Parayla Ticaret
Yerli paralarla ticaret konusu açılmışken Türkiye ile Azerbaycan arasında da gelişmeler olması bekleniyor. Türkiye’nin enerji ithalatında Azerbaycan büyük hacimlere sahip. Türkiye’nin ürettiği neredeyse tüm ürünlerse Azerbaycan pazarlarında. Türkiye, Azerbaycanla ticaretinde 2022’nin ilk 7 ayı itibariyle 1 milyar dolar fazla veriyor. 1,6 milyar dolar civarı ihracatı 550 milyon dolar kadar ithalatı var. Örtüşen kısım için yerli paralarla ticaret mümkün.
Yerli paralarla ticarette bazen anlaşmalar, tutarlardan önemli olabilir. Dünyada rezerv parayla ilgili eğilimler değişirken kardeşten öte iki ülkenin yaklaşımları büyük denklemlere evirilecek çözümlere dönüşebilir.
Üretim gücü olan ülkenin enerji ihracatçısı bir ülkeyle geliştireceği formüllerin çevresi genişleyebilir.
Too Big to Save
Avrupalı bankalar büyük sıkıntı içinde. “Batamayacak kadar büyük” (too big to fail) kavramı yerini “kurtarılamayacak kadar büyük” (too big to save) kavramına bırakmak üzere.
Credit Suisse veya Deutsche Bank riskli görülüyor. Piyasa değerleri düşerken CDS primleri yükseliyor. Bunlardan biri giderse diğeri de gider. Belki bu bankalara bakarken küçük bankalar dökülür.
Avrupa Merkez Bankası’nın kurtaracak gücü yok. Bankacılık krizinin önüne almaya çalışması EUR’da çok ciddi değer kayıpları anlamına gelir. İngiltere’de de durum farklı değil.
Türkiye ekonomisi güven vermiyor teraneleri satanların hali pürmelali işte bu.
Belki Rusların paralarına çökmenin acısı çıkıyordur. Kendilerini kurtarmak için Körfez fonlarına çökmeyeceklerini kim söyleyebilir?
En iyisi para çekme limiti getirmeleri…