|

Genel seçimlerin dinamiği ve metropollerde temsil sorunu: İstanbul örneği

Bütün siyasi partiler, metropollerdeki farklı coğrafi bölgelerden gelen seçmen kitlelerini analiz etmekte ve buna göre aday tespit stratejileri geliştirmektedir. Muhtemelen toplumsal kesimleri en fazla hisseden ve bölgenin dokusunu en fazla gözeten partiler daha yüksek performans gösterecektir. Toplumsal mutabakatin önemli bir meşruiyet kaynağı olması, Türkiye'nin geldiği nokta itibariyle demokrasinin yerleşmesine de ciddi bir ivme ve katkı sağlayacaktır.

Yeni Şafak
04:00 - 24/03/2015 Salı
Güncelleme: 21:54 - 23/03/2015 Pazartesi
Yeni Şafak
Genel seçimlerin dinamiği ve metropollerde temsil sorunu: İstanbul örneği
Genel seçimlerin dinamiği ve metropollerde temsil sorunu: İstanbul örneği
Doç. Dr. Yüksel BAYRAKTAR


2003 yılı öncesinde Türk siyasi arenasında toplumla veya ülke yönetimiyle ilgili kritik durumlarda popüler bir kavram sık kullanılırdı: kurumsal mutabakat. Bunun anlamı, başta Genel Kurmay Başkanlığı olmak üzere devletin farklı kurumlarının konuya onay vermeleri gerektiğiydi. Siyasi partiler de bu kurumlar arasındaydı, ancak onlar daha ziyade toplumu temsil eden taraftı ve mutabakat için devlet kurumlarının onayı gerekirdi. Kurumsal mutabakat anlayışı, birçok toplumsal sorunun üretilmesinde veya sürdürülmesinde başlıca rolü oynar, sorunun çözümü olmak yerine, kaynağı olurdu.



Meşruiyet kaynağı olarak toplumsal mutabakat


AK Partinin 12 yıllık iktidar döneminin en önemli kazanımlarından birisi kurumsal mutabakatin meşruiyetini toplumsal mutabakata dayandırma anlayışına geçişi sağlamasıdır. Dirayet, cesaret, samimiyet isteyen en önemli meselelerin çözümünde, toplum ile istişare etme ve bunu kurumların meseleye yaklaşımında en önemli girdi olarak kabul etme, Türkiye bakımından çok yeni bir tecrübedir, ancak demokrasinin yerleşmesi bakımından hayati önemdedir.



TBMM'nin oluşumunda metropoller dışındaki illerde seçilen milletvekillerinin temsili ile ilgili pek kayda değer bir tartışma yaşanmıyor. Ancak, İstanbul gibi metropollerde kimi zaman nüfusun ve seçilen temsilcilerin bölgesel yapıları arasında denge gözden kaçabilmekte, bunun da ilgili siyasi parti bakımından sonuçları olabilmektedir. Nitekim İstanbul bakımından 2011 genel seçimleri ile 2014 belediye seçimlerine bakıldığında, toplumsal zemin ile temsilci niteliğinin uyuşmamasının negatif sonuçlarını görmek mümkün.



Önümüzdeki seçimler ve metropollerde temsil meselesi


İstanbul, Türkiye'nin en büyük metropolü ve cazibe merkezi olarak bölgesel temsilin en önemli olduğu üç alt seçim bölgesine sahiptir. Örneğin İstanbul üçüncü bölgedeki 13 ilçenin 3'ü en fazla nüfusa sahip ilçelerdir. Üçüncü bölge nüfusunun yüzde 35'i Doğu ve Güneydoğu, yüzde 24'ü Karadeniz, yüzde 22'si Marmara ve Ege, yüzde 17'si İç Anadolu ve yüzde 2 civarındaki kısmı da Akdeniz kökenli nüfustur. Etnik köken olarak, her bölgede farklı yoğunlukta birçok kesim olduğu için, başat kökenlerin kabaca bu coğrafi dağılımı yansıttığı söylenebilir. İllerin toplam nüfus içindeki payları üzerine yapılan analiz, temsilci sayıları bakımından önemli bir gösterge olacaktır.



Toplumsal mutabakat örneği


Önümüzdeki genel seçim, Türkiye'de sistem değişikliğinin yapılacağı ve devletin kurumsal işleyiş modelinin yeniden dizayn edileceği bir döneme denk geldiği için kritik önemdedir. İktidar partisi bu projenin sahibi olduğu için, toplumsal zemini sürece dâhil etmeyi en yüksek oranda sağlayarak, en yüksek potansiyeli yakalaması mümkün.



AK Parti, kendi içinde özgürlükler ve farklılıklara izin verme bakımından diğer partilerle karşılaştırılamayacak kadar özgüven sahibi görünüyor. Dolayısıyla, metropollerde toplumsal zemini yansıtan adaylarla en ücra köşedeki seçmene ulaşma ve desteğini alma imkânı daha fazladır.



Bütün siyasi partiler, metropollerdeki farklı coğrafi bölgelerden gelen seçmen kitlelerini analiz etmekte ve buna göre aday tespit stratejileri geliştirmektedir. Muhtemelen toplumsal kesimleri en fazla hisseden ve bölgenin dokusunu en fazla gözeten partiler daha yüksek performans gösterecektir.


Toplumsal mutabakatin önemli bir meşruiyet kaynağı olması, Türkiye'nin geldiği nokta itibariyle demokrasinin yerleşmesine de ciddi bir ivme ve katkı sağlayacaktır.


Sonuç olarak, metropollerde maksimum başarı için, bölgesel dinamikleri en etkin şekilde değerlendirmek temel kriterdir.


#seçim 2015
#metropol
#İstanbul
9 yıl önce