|

Eğitim-Bir-Sen toplu sözleşme istiyor

Eğitim-Bir-Sen İl Divan Toplantısı İzmir'de yapıldı. Toplantıda konuşan Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, toplu sözleşme hakkının mecliste yasalaşmasını istediklerini açıkladı. Eğitim-Bir-Sen İzmir Şube Başkanı Abdurrahim Şenocak, “Toplu sözleşme konusundaki yasal süreç işlemek zorunda" dedi.

Vahap Dabakan
00:00 - 27/12/2011 Salı
Güncelleme: 18:44 - 27/12/2011 Salı
Yeni Şafak
Eğitim-Bir-Sen toplu sözleşme istiyor
Eğitim-Bir-Sen toplu sözleşme istiyor

Memur-Sen'e bağlı Eğitim-Bir-Sen İzmir Şubesi'nin Konak Hasan Sağlam Öğretmenevi'nde hafta sonu gerçekleşen İl Divan Toplantısı'nda konuşan İl Başkanı Abdurrahim Şenocak ve Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, memurlara toplu sözleşme hakkı getiren sürecin bir an önce başlamaması ve verilen sözlerin tutulmaması durumunda meydanlara inmekten başka çareleri kalmayacağının uyarısında bulundu. Toplantının açılış konuşmasını yapan Eğitim-Bir-Sen İzmir Şube Başkanı Abdurrahim Şenocak, "Toplu sözleşme konusundaki yasal süreç işlemek zorunda. Toplu sözleşme sürecinin başlamasıyla birlikte sendikacılığı daha canlı ve heyecanlı sürdüreceğiz" dedi. Sendika Genel Sekreteri Ahmet Özer de Milli Eğitim Bakanlığı'nın son altı aylık açıklama ve uygulamalarını eleştirdiği konuşmasında, önümüzdeki hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine gelmesi beklenen memurlara toplu sözleşme hakkıyla ilgili sürecin daha fazla uzamaması gerektiği uyarısında bulundu. Özer, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Üç günde yasa çıkaran TBMM, memurlara toplu sözleşme hakkıyla ilgili süreci ne yazık ki aylardır uzatıyor. Biz hazırlıklarımızı 15 Ağustos'ta yaptık. Bakanlar ve milletvekilleri, sözlerinde durmaya çağırıyoruz. Şimdilik hakkımız saklı tutuyoruz. İllerden gelen tepkileri alıyoruz, camiamızda kontrollü bir gerginlik var. 37 ilimizin konuyla ilgili açıklama yapmalarına müsaade ettik. Ancak hala olumsuz sonuç alırsak artık meydanlar meşru hale gelecek"


SAĞIMIZDAKİLER ERGENEKON'A, SOLUMUZDAKİLER KCK'YA SELAM ÇAKIYOR

Kendilerini 'yandaş sendika' olarak suçlayanlara sert tepki gösteren Özer, "Sağımızda ve solumuzdaki sendikalar adımızı 'yandaş sendika' diye çıkardı. Ne ilçelerde, ne illerde hiçbir siyasi partinin baskı ve diktesiyle hareket edilmemiştir. Bize yandaş diyen sağımızdakiler Ergenekon'a ve Silivri'ye selam çakıyor. Solumuzdakiler ise sendika mıdır, örgüt müdür belli değil! Bir bakıyoruz KCK'dan, bir bakıyoruz PKK'dan tutuklanıyorlar. Bir de bakıyorsunuz canlı kalkan olma kararı alıyorlar. Sizi kimler seçiyor, kimler yönetiyor? Kalkıp da bize yandaş diyorsunuz. Taban örtüşmemizin olması bağımsız olmadığımız anlamına gelmiyor. Bazı konulardaki muhalefet ortaklığımızı yandaşlık diye göstermeye çalışıyorlar. Biz siyasi noktada bağımsızı. Mevcut siyasilerle ortak düşünce noktalarımızın olması yandaş olduğumuz anlamına gelmez" şeklinde konuştu.


'SAĞLIK ÖZÜR GRUBU TAYİNİ KONUSUNU YARGIYA TAŞIYORUZ'

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in, özür grubu tayinlerine yönelik açıklamalarına karşın sağlık özür grubunu es geçmesini de sert bir dille eleştiren Özer, eşitlik hakkına aykırı olan bu durumu da yargıya taşıma kararı aldıklarını açıkladı. Özer, “Elimizde onlarca dramatik sağlık öyküsü içeren mektup var. Bunlar sadece bize ulaşanlar. Okuyanlar gözyaşlarına boğulur. Sayın Bakanın açıklamalarına karşılık klavuzda sadece eş durumu tayinleri vardı. Genel Başkanımız Bakan ile görüştü. Ancak durum değişmedi. Bu durum eşitlik hakkına aykırı. O yüzden konuyu yargıya taşıyacağız. Çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu. Özer, hizmetli-memur ve öğretmenlerin statü ve ücretlerinin eşitlenmesinin de kabul edilemeyeceğini belirtti.



12 yıl önce