Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Başkanı Mehmet Balduk ve Yönetim Kurulu üyeleri Ramada Otel'de gazetecilerle akşam yemeğinde bir araya geldi. Balduk, burada gazetecilerle sohbet ederken, yöneltilen soruları cevapladı. Türkiye'nin zenginleşebilmesi için komşuları ile barışık yaşaması gerektiğini belirten Balduk, 'Bizim en kolay ürün satabileceğimiz yerler komşularımızdır. Bir kere termin açısından büyük avantajımız var. Günler süren ulaşım sorunu yaşamayacağız ve taşıma maliyetleri daha ucuz. Ayrıca komşularımızdaki insanlar da talepkar. Her şeye ihtiyaçları var" dedi. Ermenistan sınırının açılıp açılmaması konusundaki soruya Balduk, "Türkiye Cumhuriyeti çok büyük bir devlet. Böylesine büyük bir devlet komşularıyla iyi ilişkiler içerisinde olmak zorunda, ticaret yapmak, mal satmak zorunda. Çevremizdeki ülkeleri kanatlarımız altına almalı ve onların hamisi olmalıyız. Tarihsel misyonumuz bize bunu gerektiriyor. Bir kere Azerbaycan'ı küstürmemek ve haklarını korumak zorundayız. Şimdi konuyla ilgili hükümetimizin bir çalışması var. Kapalı kapılar ardında neler konuşuluyor bilemiyoruz. Bizim burada ahkam kesmemiz doğru olmaz. Ancak şu var ki Ermenistan her yıl 24 Nisan tarihini bizim önümüze koyuyor. Bunu aşmamız lazım. Tüm doneleri bilmeden konuşmak doğru değil. Zaten bu konu tarihçilerin çözeceği bir konu" diye konuştu.
Ekonomik kriz hakkında yöneltilen soruya ise Balduk, "Ekonomik kriz dünyada özellikle de Amerika'da 2007'nin sonunda başladı. 2008'in baharında dünyada hissedilmeye başladı. Ama parti kapatma davası, Türkiye'de bunun görünmesini engelledi. Türkiye'de Ekim 2008 tarihinden sonra görülmeye başladı. Kahramanmaraş'a da gelmesi 2009'un ocak ve şubat aylarını buldu. Önümüzdeki günlerde bu etkileşim artacak. Ama son günlerde de dünya ekonomisinde de iyileşme belirtileri var. Tabi bu sürdürülebilir mi? Ben sürdürülebileceğinden emin değilim. Kötü tablo, nisan, mayıs ayında bazı düzeltmeler görsek de bu yılın sonuna kadar devam edecek gibi görünüyor. Bilindiği gibi Türkiye'nin mal sattığı piyasa, özellikle Avrupa piyasasında ciddi daralma var. Türkiye'nin genç, talepkar, 72 milyon nüfusu var. Hükümet iç talebi canlandırmak zorunda. Mesela geçtiğimiz zaman içerisinde farklı sektörlerde ÖTV ve KDV indirimleri yapıldı. Bunları devam ettirmek durumundayız. Ama burada ithal malları kapsam dışı bırakmak gerektiğini düşünüyorum. ÖTV ve KDV indiriminin Türkiye'de üretilen malları kapsaması gerektiği düşüncesindeyim. Tabi bu küresel ekonominin karşıtlığı anlamına gelmemeli. İçerde istihdam kaybını azaltmak için bunun yapılması gerek" şeklinde konuştu.
