Türkiye Münbiç’in terör örgütlerinden temizlenerek, bölgenin gerçek sahiplerine bırakılmasına yönelik girişimlerini hızlandırıyor. Sahanın etkili aktörlerinden ABD ve Rusya ile ayrı ayrı yapılacak görüşmelerde konunun hassasiyeti bir kez daha gündeme getirilecek.
İLK GÖRÜŞME BUGÜN ABD’DE
- Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin başkenti Washington’daki temasında Münbiç konusunda iki ülke arasında varılan takvimlendirmeye ilişkin yol haritasını hatırlatacak. Terör örgütünün Fırat’ın doğusuna çekilmesi, bölgenin gerçek sahiplerine bırakılması ve kentte ABD ile Türkiye’nin ortak devriyesinin gerçekleştirilmesi için varılan anlaşmanın uygulamaya geçirilmesi istenecek. Görüşme kapsamında Fırat’ın doğusu için gündeme gelen güvenli bölge de ele alınacak. Yine görüşmede ABD’nin YPG terör örgütüne verdiği silahların toplanması da masada olacak.
DÖRDÜNCÜ ZİRVE RUSYA’DA
Münbiç’in Suriye gelişmeleri özelinde gündeme geleceği bir diğer görüşme ise 14 Şubat’ta Soçi’de gerçekleşecek. Türkiye, Rusya ve İran’ın Astana çerçevesinde oluşturduğu 3’lü mekanizmanın liderler zirvesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani’ye Münbiç’in terörden temizlenmesinin önemini anlatacak.
YENİ ANAYASA KOMİSYONU
Görüşmede, tarafların İdlib'de oluşturmaya çalıştığı çatışmasızlık bölgesi ve HTŞ'nin buna yönelik tehdidinin de masaya gelmesi bekleniyor. Suriye’de siyasi çözüm çerçevesinde atılan önemli adımlardan olan yeni anayasayı hazırlamak üzere oluşturulan komisyonun çalışmalarının geldiği aşama da ele alınacak başlıklar arasında olacak.
- Barış için BM şartı
- AB ve Arap Birliği’nden bakanlar, Brüksel’de, 24-25 Şubat’ta Mısır’da yapılacak liderler zirvesi öncesi bir hazırlık toplantısı düzenliyor. Toplantının eş başkanlığını yürüten Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Suriye ile ilgili olarak şunları söyledi: “Suriye’ye barışı ancak Birleşmiş Milletler (BM) himayesindeki müzakereler kapsamında varılacak siyasi çözüm getirebilir. Bu bizim Şam yönetimiyle ilişkilerin yeniden inşa edilmesi ve normalleştirilmesi için ön şartımızdır.”
