Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nce (TSPB) düzenlenen Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi dün başladı. Bugün de devam eden programda "gelecek" teması altında 3 ana konuşmacı, 26 panel ve 23 eğitim gerçekleştirilecek. Kongrenin açılışında konuşan Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu, yaşanan gelişmelerin, yabancı kaynak ağırlıklı olarak borçlanmaya dayalı mevcut fonlama yapısı yerine özkaynak ağırlıklı fonlama modellerinin kaçınılmaz bir ihtiyaç olduğunu gözönüne serdiğini söyledi.
"Temelleri sağlam olan ekonomimizin dinamizmi piyasalara da yansımaktadır" diyen Taşkesenlioğlu, 2018'in, finansal istikrar açısından küresel ölçekte risklerin tırmanışa geçtiği, yaşananların gelişmekte olan ülkeler kadar gelişmiş ülkeleri de etkilediği bir yıl olduğunu ifade etti.
İZİNLER ARTTI
Taşkesenlioğlu, SPK'nın çeşitli borçlanma araçları ile ilgili olarak şirketlere verilen izinlerin 2016 yılında yaklaşık 410 milyar TL tutarında iken, bu rakamın 2017 yılında 500 milyar TL’ye ve 2018'in ilk yarısında ise 320 milyar TL’ye ulaştığını bildirdi. Taşkesenlioğlu, bu durumun kendilerine, giderek daha fazla reel sektör şirketinin, değişik finansal araç ihracı yoluyla sermaye piyasalarından kaynak temin etmeye yöneldiğini gösterdiğini vurguladı.
YERLİ BORÇLANMADA POTANSİYEL YÜKSEK
Şirketlerin özkaynağa dayalı finansman ayağının geçmişte yok denecek kadar az olduğunu belirten Taşkesenlioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İçinde bulunduğumuz yılın ilk yarısında şirketlerin öz kaynağa dayalı finansman yoluyla yaklaşık 14 milyar TL tutarında kaynak temin ettiği görülmektedir. Bu rakamın 2017 yılının tamamında yaklaşık 5 milyar TL tutarında olduğu dikkate alınırsa, sermaye piyasalarından özkaynak yolu ile finansman sağlama yönünde büyük bir potansiyelin bulunduğunu söylemek mümkündür."
ALTERNATİF FİNANSMAN BİST’İN DE AJANDASINDA
Borsa İstanbul AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erişah Arıcan, “Borsa İstanbul olarak, sıkışan reel sektörümüze alternatif finansman kanalları sunulması ve finansman maliyetlerinin düşürülmesi için üzerimize düşen görevler, ajandamızda yer alan en önemli husustur” dedi. Arıcan, küresel piyasalarda yaşanan sıkıntıların Türkiye’de 2018 yılı ağustos ayı itibarıyla kurda oynaklığa sebep olduğunu hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ortaya çıkan arz şoku döviz geçişkenliği enflasyona yansımış, alınan tüm önlemler şokun etkisini azaltmış olsa bile finansman maliyetleri özellikle bankacılık sektöründe artmıştır. Daralan kredi imkanları başta reel sektör olmak üzere ekonomik aktörleri alternatif finansman kanalları arayışına itmektedir.”
‘YABANCILAR ÜLKEMİZİN POTANSİYELİNE GÜVENİYOR’
TSPB Başkanı Erhan Topaç da, Türkiye’nin sağlıklı bir şekilde kalkınabilmesi için uzun vadeli tasarrufa dikkat çekti. Topaç, “Türkiye’deki tasarrufların yüzde 85’i kısa vadeli mevduattan oluşuyor. Kalan yüzde 15’lik kısmın uzun vadeli finansmanı sağlayan sermaye piyasası araçlarına yöneldiğini görüyoruz. Sağlıklı büyümemiz için bu fotoğrafı değiştirmemiz gerekiyor” dedi. Yatırımcı sayısının artırılması gerektiğini vurgulayan Topaç, pay piyasasında yabancıların ağırlığının yüzde 63 gibi yüksek bir orana sahip olduğuna dikkat çekti. Topaç, “Yani yabancı yatırımcılar ülkemizin potansiyeline kendi yatırımcılarımızdan daha çok güveniyor ve bunun uzun vadeli getirisinden yurt içi tasarruf sahiplerinden daha çok yararlanıyor” diye konuştu.
