|

Beyaz perdeyi besleyecek kaç Fuat Sezgin var ki!

Fuat Sezgin’in ömrünü adadığı Arap-İslam Bilim Tarihi kitabı ve binlerce ciltlik kaynaklarının neticesinde İslam alimlerinin ürünü olan 800’den fazla icat ve keşif aleti elimizde mevcut. 800’den fazla hikaye demek bu. Peki Sezgin hakkında ya da çalışmalarının ışığında sinemada ne yapıldı?

Abdulhamit Güler
04:00 - 1/07/2023 Cumartesi
Güncelleme: 00:44 - 1/07/2023 Cumartesi
Yeni Şafak
Fuat Sezgin.
Fuat Sezgin.

30 Haziran, Prof. Fuat Sezgin’in vefatının yıl dönümü idi. Bu tür anmalar hisse çıkarmak ve hareket geçmek adına adım atmak için olmalıdır. Fuat Sezgin isminin kimler için ne ifade ettiği üzerinde düşündükten sonra Arap-İslam Bilim Atlası ile sinema arasındaki olması gerektiğine inandığımız ilişkiye odaklandık.

Sorular mühim: Fuat Sezgin’in izinde sinema yapılsa ne olurdu? Nasıl yapılmalıydı? Kim yapacaktı?

Sezgin’in sadece ülkemiz için değil İslam dünyası ve insanlık tarihi için öneminin altını çizmek gerek. İslam medeniyetinin altın çağının kaşifi olarak bilinir. Mecbur bırakıldığımız tarihi kabulleri reddederek belgelerle çok başka bir tarihi aydınlığa çıkardı. Özellikle İslam alimlerinin teknoloji, bilim ve sanatta modern dünyanın temellerini attığını ispat etti. Teknik, teorik ve pratik temellerin üzerinin örtüldüğü, birçok Batılı mucit ve kaşifin İslam alimlerinin asırlar önceki çalışmaları sayesine yol aldığını ama bunu gizlediklerini belirledi.

Sezgin, coğrafyanın kader olup olmadığı tartışmalarının ötesine geçerek (son dönemde coğrafya vurgulu açıklamaların da altını kalınca çizerek ifade edelim) ilmin zihni ve kalp birlikteliği ile yol aldığı kadim yaklaşımı temize çıkardı.

İşte tam da bu noktada sinemanın bunu neden yeterince anlatmadığı ve filmlerin bu birikimden neden faydalanmadığı soruları karşımıza çıkıyor.

SİNEMACILAR VE YETKİLİLER NE YAPMALI?

Elimizde ne olduğuna bakalım…

Fuat Sezgin’in ömrünü adadığı Arap-İslam Bilim Tarihi kitabı ve binlerce ciltlik kaynaklarının neticesinde İslam alimlerinin ürünü olan 800’den fazla icat ve keşif aleti elimizde mevcut. 800’den fazla hikaye demek bu. Her birinin bir bölümde anlatıldığı dizi yapılsa 15 yıldan fazla yayınlanacak haftalık dizi çıkar. Sinema filmi yapılacak olsa onlarca yıl yetecek kadar hikaye ve olgu/doku demektir. Sinemacılar ve yetkililer ne yapmalı?

“Sezgin’in çalışmalarının en önemli sonucu nedir” diye sorsalar, “İslam coğrafyasındaki atalet ve sinikliğe merhem olacak öz güvenin tesisi” denirdi sanırım. Müslümanların bilimden ve teknolojiden uzak olduğu, anlamadığı, tarihin her döneminde “gerici” oldukları gibi ezber söylemlerin yersizliği ortaya çıktı. Fakat bundan Müslümanların bile yeterince haberi yok. Önce kendimize bunu anlatmalıyız. Sinemacılar ve yetkililer ne yapmalı?

Sinemanın teknik olarak oluşması ve hayata geçmesindeki en önemli aşamalardan biri ‘karanlık oda’nın icadı idi (kameranın atası ya da ilk aşamasıdır). 965-1041 yılları arasında yaşayan İbn Heysem, karanlık odayı ilk uygulayan kişi idi. Modern tarihe göre mucit Leonardo Da Vinci idi. Oysa Fuat Sezgin’in İslam Bilimler Atlası eserinin 3. cildinin ‘optik’ başlığında ifade ettiği üzere, Da Vinci, Latince ‘camera obscura’ denen icadının sadece ilk aşamasında değil gelişmiş bölümlerinde de Heysem ve Farisi’nin çalışmalarını neredeyse olduğu gibi alıp kullanmıştı. Bu bile tek başına anlatılması gereken bir meseledir. Televizyon belgeseli yapıldı ama sinemada çokça örneği olmalıydı. Sinemacılar ve yetkililer ne yapmalı?

Ve Fuat Sezgin’in hayatı…

Bir asra yakın zaman hayatta olan ve 90 yıl ilimle uğraşan, çalışmaları sadece ülkesinde değil Batı’da da yankı oluşturan, birçok önyargı ve kabulü kökünden değiştiren bir alimin hayatının henüz sinemamızda yer almaması kadar ironik bir şey olamaz. Üstelik, sinemanın ilk teknik temeli olarak kabul edilebilecek ‘karanlık oda’nın mucidinin Da Vinci değil İbn Heysem olduğunu ortaya çıkaran da aynı kişi… Sinemacılar ve yetkililer ne yapmalı?

İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesinde yüzlerce eserin örneği var.

KENDİMİZE GELMEMİZ İÇİN SİNEMA ŞART

Fuat Sezgin’in, kendisine olan saygısını kazanması ve silkelenip yola koyulması için hayatını adadığı meseleye karşı coğrafyanın insanları ne durumda? İnsanları bu meseleye ‘uyandırmak’ için ne yapılmalı? Hala tek bir film bile yapılmamış olmasını neyle izah edebiliriz? Tarihi ile barışan, bölgesinin önemli gücü haline gelen Türkiye’de Sezgin gibi birinin hayatının ve eserlerinin sinema perdesine ve dijital mecralara kaynaklık etmemesi ne acı!

KİMLER HAKKINDA FİLMLER YAPILMADI Kİ!

“Einstein hakkında filmler” yazarak arama motorunda az zaman geçirdiğinizde göreceksiniz ki onlarca filmden bahsediliyor. Atom bombasının mucidi olan Oppenheimer’ın filmini Christopher Nolan yaptı. Temmuzda vizyona girecek. Bütçesi 200 milyon doların üzerinde. Heyecanla bekleniyor! Edison hakkında filmler 1940’lardan beri yapılıyor. Tesla’nın adını bilmeyen yoktur (marka bile oldu). Peki, adı geçen bu isimlerin tamamına ilham olmakla kalmayan, Batı’nın “Orta çağ” dediği karanlık döneminde bilimsel bilginin akışını sağlayan ve insanlık tarihinin en kritik adımlarına temel olan icatları sağlayan isimler için ne yapıldı?

Bugünden yarına halledilecek bir şeyden bahsetmiyoruz. Ancak Türkiye Yüzyılı’ndan söz ediyorsak, Türkiye’nin sadece Türkiye’den ibaret olmadığını da vurguluyorsak, yapılması gereken başlıca şey orta ve uzun vadeli programlarla bu meseleye hakkını vermektir.

10 YIL SONRA NE KONUŞACAĞIZ?

10 yıl sonra onlarca film, yüzlerce bölüm dizi, onlarca belgesel, ödüllü yapımları, sinema salonlarına milyonları çeken büyük prodüksiyonlar olmayacaksa büyük hedeflere ulaşmak da imkan dahilinde görünmüyor.

Asırlık adımlar atmanın temel şartı, sizi bu asra hazırlayacak azim ve öz güvene sahip olmanızdır. Fuat Sezgin’in vefatının 5. sene-i devriyesinde sinema ürünü olarak hiçbir şey yoksa elimizde, daha yolun başında olduğumuzun farkına varmamız gerek.



#Fuat Sezgin
#Aktüel
#İslam
#Sinema
10 ay önce