Kahramanmaraş merkezli depremler ülkemizi yasa boğdu. Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'da büyük yıkıma yol açan depremlerde binlerce vatandaşımız enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Birçok kez Müslümanların dini inançlarına hakaret eden, çeşitli karikatürler yayınlayan ve Fransa'da yayımlanan haftalık mizah dergisi Charlie Hebdo, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin yaşadığı deprem felaketine ilişkin bir karikatür yayımladı. Yayımladığı karikatürde Kahramanmaraş depremini “Türkiye'de deprem. Tank göndermeye ihtiyaç kalmadı” yazısıyla paylaştı. Dergiye, sosyal medyada tüm dünyadan tepkiler yağıyor. Filistinli grafik tasarımcı Abrar Sabbah da Fransa'da yayımlanan haftalık mizah dergisi Charlie Hebdo'nun Türkiye'nin yaşadığı deprem felaketine ilişkin yayınladığı karikatürü yeniden çizdi. Sabbah, sosyal medya hesabından yayınladığı videoda karikatürün üzerinde bazı oynamalar yaparak yıkıntıların üstünde yükselen bir yumruk ile Türk bayrağı çizdi. Sabbah, "Hey Ahlaksız Charlie Hebdo. Öyle çizmeyecektiniz. Böyle çizecektiniz! Bu güçlü millet yeniden ayağa kalkacak!" yorumunda bulundu.
Filistinli grafik tasarımcı Abrar Sabbah ile hem hayatını hem yeniden çizdiği karikatürü hem de ülkemizi yasa boğan depremi konuştuk.
OSMANLI TORUNUYUM
26 yaşındaki Filistinli grafik tasarımcı Abrar Sabbah, dijital illüstrasyon ve animasyon sanatçısı. Şu an Filistin’de freelance olarak çalışan Sabbah, 2016 yılında Türkiye Burslusu olarak ülkemize gelmiş. Sabbah, Türkiye’yi çok sevdiğinden ve özellikle Osmanlı tarihine hep merak duyduğundan dolayı “Bir Filistinli olarak, kendimi Osmanlı torunu olarak hissettiğim için Türkiye’de okumaya karar verdim. Çocukluğumdan beri, sürekli aile içerisinde çizgi filmden hikâyelere kadar Osmanlı Devleti’yle, sultanlarla ilgili bilgilerle büyüdüm” diyerek anlatıyor hikâyesini. 2021 yılında Selçuk Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun olan Sabbah, “Türkiye benim için ikinci vatanım. Türkiye’de okurken kendimi hiç yabancı olarak hissetmedim, kendimi o ülkenin vatandaşı gibi hissettim” diyor. Üniversitenin çıkardığı gazetede tasarımlar yaptığını dile getiren Sabbah, yine öğrencilik zamanında aylık olarak güncel konulara ışık tutulması gereken konular üzerine çıkarttıkları aylık dergide karikatürler çizdiğini söylüyor. Hiçbir yerden eğitim almadan kendi imkânlarıyla dijital illüstrasyon ve animasyon alanında kendini geliştirdiğini söyleyen Sabbah, “Türkiye ile olan ilişkimi hiç kesmedim. Projelerle Türkiye ile olan bağım hâlâ devam ediyor” sözleriyle şu an Filistin’de yaşamasına rağmen dijital illüstrasyon alanını kullanarak, ülkemizde çocuklara yönelik eğitim ile ilgili projeler hazırladığını sözlerine ekliyor.
ONLARIN ANLAYACAĞI DİLDE CEVAP VERDİM
Sabbah, Fransa'da yayımlanan haftalık mizah dergisi Charlie Hebdo’nun Türkiye’nin yaşadığı deprem felaketine ilişkin alaycı karikatür yayımlamasını ilk gördüğünde çok sinirlendiğini ve çok öfkelendiğini dile getiriyor. “Deprem ile ilgili karikatür de çok rahatsız hissettim ve tutamadım kendimi” diyen Sabbah, karikatürü nasıl çizdiğini şu sözlerle aktarıyor: “Onlar genel olarak düzgün ve insani olarak düşünemiyorlar. Onlar, ‘Türkiye’de deprem var. Tank göndermeye gerek kalmamış’ ibaresini Fransızca olarak yazmışlar. Bundan dolayı o karikatür çizene doğru çizimin nasıl olması gerektiği ile ilgili ‘Öyle çizmeyecektin, böyle çizecektin’ diyerek böyle bir karikatür aklıma geldi. O karikatürde yer alan hakaretli cümleleri silerek onların anlayacağı dilde çizerek hepimizin ortak fikrini ortaya koydum. Bu çizim hepimizi anlatıyor. Türk halkı güçlüdür. Hiçbir zamanda boyun eğmeyecek. Yeniden ayağa kalkacak. Daha da güçlü kalkacak inşallah. Bundan hepimiz eminiz. Susamadığımız için ben de söylemediğimiz sözleri bir görsel olarak hepimizin içimizde kalan o acıyı atmaya çalıştım. Aynı zamanda dediğim gibi sözleri görsel hale çevirerek net ve açık bir şekilde kalemi de silah olarak kullanarak hakaret etmeye, insanların acısından faydalanmaya çalışanlara, alay edenlere karşı kalemle ve sözlerle düşünerek savaşmaya çalıştım.”
EVİM YIKILMIŞ GİBİ HİSSETTİM
Deprem haberini de ilk gördüğünde kendi ailesinin orada bulunmuş gibi hissettiğini anlatan Sabbah, “Benim evim yıkılmış gibi hissettim” diyor. Sabbah, bize kilometrelerce uzakta olsa da kalbi ve duaları deprem bölgesindeki vatandaşlarımızla birlikte. Türkçe, Arapça, İngilizce ve İbranice olmak üzere dört dil bilen Sabbah, elinden geldiğince haberleri hem sosyal medyada farklı dillere çevirerek paylaşıyor hem de enkaz altındaki kişilerin adreslerini bir şekilde yaymaya çalışıyor.
