|

Yeni nesil münazır olmalı

Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Türkiye Münazara Projesi’yle beraber pek çok genç kendini entelektüel bir oyunun içinde buldu. Münazara Festivali’nde buluştuğumuz Münazara ve Hitabet Derneği Başkanı Yavuz Yiğit, “Eğitim sistemi gençlere ders veriyor ama söz vermiyor. O yüzden başka bir şey yapmamız gerektiğini görmeliyiz. Onlardan bir şeyler öğrenmek gibi, onlardan dinlemek, kürsüyü onlara vermek gibi. Münazara da bunu sağlıyor” diyor.

Merve Akbaş
04:00 - 8/09/2019 Pazar
Güncelleme: 07:44 - 8/09/2019 Pazar
Yeni Şafak
Lovro Sprem (Ortada)  Fotoğraf: Mustafa İlhan
Lovro Sprem (Ortada) Fotoğraf: Mustafa İlhan

Bir salonda filmlerde Dexter, Darth Vader gibi kötü karakterlerin övülmesinin zararlı olup olmadığı, bir diğerinde ise Batılı devletlerin tüm eski kolonilerine vizesiz geçiş vermesi üzerine tartışılıyor. Farkındayım, ikisi de birbirinden çok ayrı konular. Ama Münazara Festivali’nde bir araya gelen gençler için bunun bir önemi yok. Çünkü donanımlarını her gün arttırıyorlar. Peki nedir bu münazara festivali ve bu gençler buraya neden geldi?

Aslında geçtiğimiz yıl Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın başlattığı Türkiye Münazara Projesi’nden bu yana ülkenin dört bir yanından okullar münazara ekipleriyle beraber şampiyonalara katılmaya başladılar. Bu hareketliliğin başlamasına ön ayak olan isimlerden biri de Münazara ve Hitabet Derneği’nin başkanı Yavuz Yiğit. Yiğit üniversite yıllarından bu yana münazaranın içinde olmuş. Yeditepe Üniversitesi’nde okurken münazara ekibine katılmış ve daha sonra da bu yoldan ayrılmamış. Yiğit’in kurduğu Münazara ve Hitabet Derneği ise bugün yüzlerce gence münazara eğitimleri vermeye devam ediyor.

KÖKLÜ BİR GEÇMİŞ VAR

Aslında Türkiye’de köklü bir münazara geleneği olduğunu söyleyebiliriz. Bu geleneği gençlik yıllarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Deniz Baykal gibi isimler tarafından da takip edilmiş. Yurtdışına baktığımızda ise yine dünya siyasetine yön vermiş Barack Obama, Tony Blair gibi isimlerin de eski münazaracılardan olduğunu görüyoruz. Münazara festivalini düzenleyen Yavuz Yiğit, münazırların bu tür başarılarının nedenini, bu çalışmaların çocuklara özgüven aşılarken, hitabet yeteneğini geliştirip entelektüel bilgilerini arttırması olduğunu söylüyor. Yiğit derneğin kuruluşunun ve münazaraların bu kadar yaygınlaşmasını sağlayan süreci şu cümlelerle anlatıyor: “Üniversitede münazara ekibine katıldım. Önce yurt içinde sonra da yurtdışında başarılar kazandık. Süreç içinde münazırların konuşmayı sevdiğini ama organizasyonu çok da sevmediklerini fark ettim. Ben ise ikisini de seviyordum. 2009’dan bu yana münazara için gençleri yetiştiriyoruz. Ders verdiğimiz gençler henüz lisedeyken üniversitelileri yenmeye başladı. Şampiyonalarda birincilikler aldılar. Türkiye’de kazanmadık kupa bırakmadılar. Geçtiğimiz yıllarda Binali Yıldırım’ın elinden ‘en iyi eğitim projesi’ ödülünü aldık. 2017 yılında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bir şampiyonamıza katıldı. Cumhurbaşkanımız da gençliğinde münazaralara katıldığı için bu projenin önemini biliyordu. Daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı ile bir protokol hazırladık. Öğretmen eğitimlerine başladık. Öğretmenlerimiz de bu işi çok sevdiler. Gençlik ve Spor Bakanlığı da bu projeyi 18 ile yaydı. Ardından da şampiyonalar geldi. Türkiye’nin her bölgesinden çocuklar katıldı. Buraya 5 binin üzerinde genç katıldı. Şu an 18 ilde münazara eğitimleri yaygınlaşmış durumda.”

KENDİLERİ ÖĞRENİYORLAR

Yiğit, “Eğitim sistemimiz gençlere ders veriyor, onlara söz vermiyor. Ama bu jenerasyon da bundan nefret ediyor” diyerek münazaraların faydasını şöyle anlatıyor: “O yüzden başka bir şey yapmamız gerektiğini anlamamız gerek. Onlardan bir şeyler öğrenmek gibi, onlardan dinlemek, kürsüyü onlara vermek gibi. Münazara da bunu sağlıyor. Bir çocuğun ‘bu bilgiyi kullanacağını’ düşünerek öğrenmesi daha kolay ve keyifli. Türkiye’nin dört bir yanından çocuklar buraya geliyor, bilerek isteyerek Balkan tarihi, Amerikan siyaseti dersi alıyorlar. Oysa pek çok kişi bilir ki yurtlarda üst kattan alt kata indiremezsiniz bazen gençleri. Eğitim sistemimizde oyunlaştırılmış entelektüel aktivitelere yer açmamız gerekiyor. Çünkü o zaman çocuk siz söylemeseniz de çalışıyor. Gençlerin kendi kendine öğrenmelerini teşvik etmemiz gerekiyor.”

OYUN OYNAMAK YERİNE POLİTİKA DİNLERDİM


  • Peki bu çocuklar ne yapıyor? Neyi tartışıyor, bu tartışma ne işlerine yarıyor? Bu soruları bir de onlara sormak gerekiyor. Ben de festivalin konuklarından Avrupa Münazara Şampiyonu, Lovro Sprem’le sohbete başlıyorum. Hırvatistanlı Sprem henüz 23 yaşında. Geçtiğimiz yıl ekip arkadaşıyla Avrupa Münazara Şampiyonu olmayı başardı. Tüm Avrupa’dan oldukça başarılı öğrencileri geride bırakan Sprem, aynı zamanda profesyonel bir hentbol oyuncusu. Sprem, küçükken çocuklarla oyun oynamaktansa babaların, dedelerin yaptığı politik konuşmaları dinlemenin ona keyif verdiğini söylüyor. Münazara onu daha ılımlı biri haline getirmiş. Şimdi onun ağzından hikâyesini ve münazaranın ona katkılarını dinleyelim: “Münazarayı her zaman seviyordum. Küçüklüğümde bile dikkatimi oyunlardan çok politik konuşmalar çekerdi. Bu münazaralar beni daha muhafazakarken liberalleştirdi. Mevcut argümanlarımı değiştirmese de sorgulamamı sağladı. Farklı düşüncelerin olabileceğini keşfettim. Münazara da sürekli kendinizi karşı tarafın yerine koymanız gerekiyor. Çünkü konular kura ile belirleniyor. Bunun dışında kazanmak için dinlemeniz gerekiyor. Tek turnuvada 5 maça katıldığınızı düşünürsek karşı tarafı dinlemek, kendinizi onun yerine koyarak düşünmek zorundasınız. Bu nedenle münazırlar toplumsal olarak birbirini tanıma ve anlama noktasında oldukça iyi bir noktada oluyor.”

TARTIŞMAYI SEVEN BİR ÇOCUKTUM



Daha önce Avrupa’da ve Türkiye’de münazara şampiyonlarında ödüller alan Ela Jurko da festivale eğitmen olarak katılan isimlerden biri. Jurko da Sprem gibi ilkokul yıllarında münazara ile karşılaşmış. Çok da sevmiş. “Çünkü tartışmayı seven bir çocuktum. Böylece enerjimi doğru yere aktarabildim” diyor ve başlıyor anlatmaya: “Ben ilkokulda münazarayla tanıştım. Okulda açılan münazara kulüplerine girdim ve bu beni çok mutlu etti. Münazara pek çok yönüyle hayatımı etkiledi. Benim için en önemlisi münazara şampiyonalarında farklı düşüncelerle, kültürlerle karşılaşmak ve tanışmak oluyor. Bu gerçekten insanı etkiliyor. Bir sene Tayland’da, diğer sene Meksika’da olabiliyorsunuz. Farklı düşünceden ve kültürden gelenlerin herhangi bir konu hakkında yürüttüğü mantığı görüyorsunuz.”

Jurko, münazaraların çocuklara kendilerini ifade edebilecek bir alan sağladığını söyleyerek şunları anlatıyor: “Evde de, okulda da çocuk ‘bir fikrim var’ dediğinde çok da fazla dinlenmeyebiliyor. Ciddiye alınmayabiliyor. Ama bir münazarada fikrinizi beyan ettiğinde ciddiye alınıyorsunuz. Burada herkes birbirini dinliyor. Yani kendini ifade etmek isteyen çocuklara bir alan sağlıyor. Bu ülkenin farklı noktalarına ulaştığında her çocuk kendini ifade etme şansı yakalayacak demektir. Münazır çocuklar, fikri olan, dünyayı değiştirmek için çabalan kimseler.”

  • Cevapları bulmaya başladım
  • ***
  • ***
  • Festivale katılan öğrencilerden biri de Yaren Şengül. Şengül, Türkiye Münazara Ligi’nde ‘en iyi konuşmacı’ seçilmiş. Şengül şunları anlatıyor: “Ben ise liseye başladıktan sonra bazı ezberlediğimiz kalıplarla düşündüğümü fark ettim. Dolayısıyla bir tartışma veya sohbet anında belli konularla belli çerçevelerin dışına çıkamıyordum. Bu da benim kendi doğrularımı sorgulamama neden oldu. Münazara için çalışmaya başladıktan sonra ise kendi kendime sorduğum soruların cevaplarını arayıp, bulmaya başladım.” Geçtiğimiz yıl Türkiye Münazara Ligi’nin birinci gelen ekibini Samsun Sosyal Bilimler Lisesi’nden Seray Soylu ve Emin T. Çelik oluşturuyordu. Soylu, “Kazanayım, birinci olayım diye bir hedefim yok. Ama farklı alanlarda bilgi sahibi olabilmek istiyorum. Münazara da bunun için uygun bir ortam” diyor. Çelik de “Genelde insanların görüşlerini söyleyip kenara çekildiklerini görürüz. Oysa tartışmıyoruz. Normalde de, günlük hayatta da bir insanla doğru iletişimi kurmak için buna ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum” diyor. Şevval Özturan ise , “Münazara düşünme ve tartışma eylemlerini daha değerli hale getiriyor” ifadelerini kullanıyor.

#Münazara
#Gençlik ve Spor Bakanlığı
#Yavuz Yiğit
#Proje
5 yıl önce